0 (312) 210 16 26 iletisim@gulsumsoyturk.com

Lohusalık ve Lohusalık Hastalıkları

Lohusalık hastalıkları tedavisi hakkında detaylı bilgi için Op. Dr. Gülsüm Soytürk ile iletişime geçebilirsiniz.

661c9cbb863222f20b456c8e3941ab51 Photoroom

Bizimle İletişime Geçin!

Lohusalık hastalıkları tedavisi ile ilgili aklınıza takılan her şey için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Op. Dr. Gülsüm Soytürk’ten randevu almak ya da soru sormak için bize ulaşın.

Op. Dr. Gülsüm Soytürk

Doktorumuzdan randevu ve fiyat bilgisi alabilir, tedaviler hakkında tüm sorularınızı iletebilirsiniz.

661c9cbb863222f20b456c8e3941ab51 Photoroom

RANDEVU AL

Op. Dr. Gülsüm Soytürk’ten Randevu Almak İçin Tıklayınız!

661c9cbb863222f20b456c8e3941ab51 Photoroom

FİYAT AL

Op. Dr. Gülsüm Soytürk’ten Fiyat Almak İçin Tıklayınız!

661c9cbb863222f20b456c8e3941ab51 Photoroom

DOKTORA SOR

Op. Dr. Gülsüm Soytürk’e Soru Sormak İçin Tıklayınız!

Gebelik ve Gebelik Tanısı

Lohusalık

Doğumu takip eden ilk 4-6 hafta lohusalık olarak kabul edilir. Bu dönem halk arasında ‘kırkı çıkmak’ olarak isimlendirilir. Gebelik sırasında annede ortaya çıkan fizyolojik ve anatomik değişikliklerin gerilediği, gebelik öncesi durumuna dönmesi içi geçen süredir. Bu dönemde üreme organları antomik olarak normal gebelik öncesi hallerine dönerler, metabolizma gebelik öncesi değerlerine geri döner.

Uterusta büyümüş olan damarlar küçülür ve uterus kasılmalarla küçülerek ikinci haftada pelvise girer ve dördüncü haftada normal boyutuna ulaşır.

Doğumu takiben birinci haftanın sonunda sevikal açıklık kapanır.

Bebek emdikten sonra oksitosin salınımına bağlı olarak uterus kasılmaları ve ağrı olabilir. Genelde doğumu takip eden üçüncü günden sonra azalma gösterir.

Doğumdan sonra gebeliğe özel olarak hazırlanmış rahim iç tabakasının dökülmesi önce kırmızı sonra pembe, 10. günden sonra beyaz renkli vajinal akıntı olur. Bu akıntı doğumu takip eden 4-8 hafta boyunca devam eder. Bazen bu akıntı uzar veya aşırı miktarda düzensiz kanama olarak ortaya çıkar. Bunun en sık nedeni enfeksiyon veya plasentanın rahim içinde kalmasıdır.

Lohusalık Hastalıkları

Meme angorjmanı: Memenin süt birikimine bağlı olarak şişmesidir. Memeler ağrılı, sert, sıcak ve dokunmakla hassasdır. Hafif ateş olabilir. Doğumdan 2-4 gün içersinde özellikle emzirmeyen kadınlarda görülür. Emzirmeye ara verildiği dönemlerde her zaman oluşabilir. Tedavisinde memenin emzirmeyle sık sık boşaltılması önerilir. Meme çok dolduğu için bebeğin emmesi zor olabilir. Bu durumda elle veya makinayle sağılması gerekebilir. Sıkı sütyen, soğuk uygulama, ağrı kesici ilaçlar da tedavinin bir parçasıdır.

Mastit(Meme iltihabı): Tıkanmış süt kanallarının ya da mikroorganizmaların neden olduğu bir hastalıktır. Olguların %50’den fazlası ilk doğum yapan kadınlarda oluşur. Emziren annelerin %1-2’sinde görülür. Hastada ateş, titreme, memede kızarılık, ödem ve hassasiyet vardır. Genellikle doğum sonrası 3-4. Haftalarda görülür. Tedavide emzirme, pompa ile boşaltma, ağrı kesici ilaçlar ve antibiyotik uygulanır. Hastaların ’nunda abse görülür.
Endometrit(Rahim iç tabakasının iltihabı): endometrit Rahim iç tabakasının iltihabıdır. Genellikle kas tabakasını da etkiler. Vajinal doğumdan sonra %5’ten azdır. Sezaryan ile risk 5-10 kat artar. Çok sayıda vajinal muayene, plasentanın elle çıkarılması da endometrit için risk faktörüdür. Ateş, rahimde hassasiyet, kötü kokulu vajinal akıntı ve vajinal kanamada artış görülür. En sık doğumdan sonra 5-10. Günlerde görülür. Antibiyotik tedavisi hastanın ateşi düşene kadar kullanılır.

Septik pelvik tromboflebit: Rahim damarlarında trombus(pıhtı) oluşması ve sonrasında da üzerine enfeksiyon eklenmesidir. Hastada ateş, terleme ve karın ağrısı görülür. En sık yumurtalık venleri tutulur. Pıhtıdan ufak parçalar koparak özellikle akciğer damarlarında emboliye neden olabilir. Doğumdan sonra antibiyotik tedavisine rağmen ateşi düşmeyen hastalarda şüphenilmelidir. Tanı BT ve MRI ile koyulur. Heparin ve üçlü antibiyotiklerle tedavi edilir.

Nekrotizan fasiit: Karın duvarı, kalça ve uyluklara yayılan ciddi bir enfeksiyondur. Anne ölümleri %50’ye yakındır. Cilt ödemi, mavi-kahverengi renk değişimi, his kaybı ile gangren oluşur. Erken tanı, agresif cerrahi temizleme ve antibiyotik tedavi uygulanmalıdır.